denizintruder
15.Mayıs.2016, 14:08
'' Karanlıkta sürmekten korkuyorum '' Bu günümüzde bir çok motosiklet sürücüsünden duyduğumuz cümlelerin başında geliyor. Gerek karanlığın arttırdığı riskler gerek karanlıkta sürüşün gereksiz gözükmesinden kaynaklı gece sürüşünden uzak durmak isteyenler olabilir fakat yine de gece sürüşü yapmak ya da mecbur kalmak durumunda alınması gereken önlemler vardır.
Gece Sürüşü motosiklet hayatımızda yaşayabileceğimiz en keyifli tecrübelerden bir tanesi fakat gece sürüşü beraberinde bazı önlemleri de almamızı gerektiren bir süreç.
Motosiklet sürerken hepimizin yapmaya çalıştığı önümüzdeki yolu planlamaktır. Bu planlama yolun yüzeyindeki tehlikeler; yağ mazot tezek su vb. , viraj planlaması gibi süreçleri içermektedir. Karanlık geldiğinde tüm bu planlamaları yapmak zorlaşmaktadır. Bunların dışında sarhoş sürücüler, hayvanlar, düşen hava sıcaklığı gece karanlığındaki yolu daha da tehlikeli hale getirmektedir.Güneş battıktan sonra çoğu otoyolu karayolu terkedilmiş hale geliyor yani başımıza bir şey geldiğinde geçen bir araçtan ya da bir motosikletliden yardım alabilme ihtimali düşmüş oluyor. Gece yola çıkacaksak tüm bu faktörleri akılda tutup alınması gereken önlemleri almamız gerekli.
Öncelikle GÖRÜNÜRLÜK arttırımı en önemli etmen. Çoğu motorda far ayarlamaları bulunmakta. Farımızın aydınlatma açısını kontrol etmek önemli bir adım. Karanlık bir yerde bu far ayarı yapılabilir. Motoru karanlık bir yerde duvara doğru çevirdiğimizde kısa far sizinle duvarın arasını aydınlatmalıdır. Uzun far ise duvarı yerden yukarıya doğru komple aydınlatmalıdır. Bu ayarları düzgün yapıp yolda tecrübe edip gece sürüşü için en güzel ayarı yapmak mümkün. Bunun dışında farımız güçlü değilse %50 daha parlak farlar satılmakta bunlardan faydanlanmak gece sürüşüne önemli katkı sağlayabilir. Ön far kapağımızın temiz olmasına dikkat etmemiz gerekiyor. Ön far kapağının biraz bile kirli olması karanlık hava aydınlatmasına önemli ölçüde etki etmektedir. Ön far kapağımız kirliyse diş macunu etkili bir çözüm olabilir.
Ekipman bazında hem motosikletimizi yansıtıcılarla belirli oranda donatabiliriz hem de kendi ekipmanımızda siyah yerine açık renk kasklar ve üzerinde yansıtıcı özelliği bulunan tekstil montlar, yansıtıcılı botlar tercih edebiliriz.
Bir diğer etmen ise diğer araçların farları. Bir araç karşı şeritten uzun farları açık geldiğinde siz o sırada bir viraja başlamış olabilir ya da düz yolda seyir halinde olabilirsiniz. Diğer aracın uzun farını tespit ettiğimizde o fara odaklanmak gözümüzün kararmasına yol açabilir ya da gözümüzü fardan kaçırmak bizim yol kontrol noktamızın kaçmasına sebep olabilir her iki ihtimalde de sürüşümüz tehlikeye girebilir. Uzun far gördüğümüzde genel olarak yapılması gereken yoldaki beyaz şeritlere odaklanmaktır. Bu bizi yol kontrolünden çıkarmayıp virajda da çizgimizde kalmamızı sağlayabilir. Karşı şeritten gelen arabaların farlarını avantajımıza kullanabiliriz. Aracın farının aydınlattığı alana bakabiliriz. Ayrıca karşı şeritten gelen araçların farlarının bir anlığına karardığını görecek olursak bu o arabanın önünden bir hayvanın geçtiğine dair bir işaret olabilir. Bu durumda hızımızı yolun durumuna göre düşürüp dikkatimizi maksimum seviyeye çekmemiz gereken anlardan biri olabilir. Ayrıca yollardaki hayvan çıkabilir tabelalarına da çok dikkat etmemiz gerekiyor.
Gece saatlerinde sarhoş sürücüler ciddi bir problem oluşturabilir. Her zaman ama her zaman beklenmedik bir hareketle karşı karşıya kalmaya hazır olmalısınız ve onlarla aranızda mesafe bırakmalısınız. Bu tarz beklenmedik harekette bulunan araçları her zaman önünüzde tutun. Eğer bu aracı önünüzde tutarsanız o araçla olan özel ilişkinizi kontrol edebilirsiniz fakat bu aracı arkanıza alırsanız bu kontrolü ona bırakmış olacaksınız. Gece saatlerinde özellikle kırmızı ışıklarda çok dikkat etmek gerekiyor. Sarhoş sürücüler kırmızı ışıklarda durmamalarıyla ünlüdürler. Bu yüzden kırmızı ışıkta dururken fren lambamızı bir kaç kere yakmak, motorun kesinlikle viteste olması gerekir ve aynalarda da arkanızı kontrol etmeniz oluşabilecek bir kötü durumda hemen tepki verebiliyor olmanız gerekir.
Dağlık alanlarda sürerken mutlaka ama mutlaka ekipmanımızın çok sağlam olması gerekiyor. Çünkü hem güneş yokken hem yüksek alanlarda soğuk gerçekten en büyük düşmanımız olabilir. İpek eldiven içlikleri, balaklava, içlikler.. gibi ekipmanlarla rüzgar girişini neredeyse yok etmemiz gerekiyor. Üşerken tüm refleksleriniz ve dikkatiniz bozulacağından kötü bir durumda olması gereken tepkiyi veremeyebiliriz.
Araç ve insan nüfusunun az olduğu yerlerde oluşabilecek ufak tefek problemleri kendimiz çözebiliyor olmamız gerekli. Bunun için Tool kit denen avadanlık setimizin olması gerekiyor. Bu setin içine kendi aklınıza gelen ekstra ürünler bulundurabilirsiniz. Mesela yedek sigorta, yedek ampul güzel seçenekler olabilir. Ayrıca anahtarlığımızda ya da başka bir yere bağlı lityum pilli ufak Led aydınlatma fenerleri çok ama çok yararlı olabilir. Kaliteli lityum piller 10 yıl raf ömrüne sahiptirler. Lastiğinize göre lastik tamir kiti de hayat kurtarıcı ürünlerden bir tanesi. Lastik tamir kitini mutlaka daha önce ustanızın dükkanında ya da herhangi bir yerde tecrübesini edinin. Şambriyelli lastiklerin içine ''Slime'' denen bir madde sıkıyorlar bu patlak çatlak gibi şeyleri engelliyor anladığım kadarıyla. Tubeless denen lastikler için lastik tamir kitleri bulunmakta. HER MOTOSİKLETTE HER ZAMAN ilk yardım çantası bulunmasını zorunlu olarak görmekle ilk yardım bilmeyi de aynı derecede zorunlu buluyorum.
Yol kenarında durmamız gerekirse mutlaka bir şekilde kendinizi göstermenin bir yolunu bulmak gerekiyor. Bu belli bir süre ışıklarımızı açık bırakmak olabilir ya da yolla alakamızın tamamen kesilmiş olduğundan emin olduğumuz bir yerde durmak gerekiyor.
Tüm bunların dışında kendinize verebileceğiniz en iyi tavsiye; Görebildiğiniz kadar hızlı sürün olacaktır. Her zaman görebildiğiniz en uzak noktayı tarayıp planlarınızı buna göre yapmak gece gündüz farketmez motosiklet kullanırken güvenliğimizi arttırabileceğimiz en önemli etmenlerin başında geliyor.
Tekeriniz her daim düz bassın. Kazasız belasız motosiklet keyfini sürmeye devam etmek dileğiyle
Robert W. Service '' The Call of The Wild '' şiirinden 3 cümleyle bitirmek istiyorum.
There’s a whisper on the night-wind,
there’s a star agleam to guide us,
And the Wild is calling, calling. . .let us go.
Gece Sürüşü motosiklet hayatımızda yaşayabileceğimiz en keyifli tecrübelerden bir tanesi fakat gece sürüşü beraberinde bazı önlemleri de almamızı gerektiren bir süreç.
Motosiklet sürerken hepimizin yapmaya çalıştığı önümüzdeki yolu planlamaktır. Bu planlama yolun yüzeyindeki tehlikeler; yağ mazot tezek su vb. , viraj planlaması gibi süreçleri içermektedir. Karanlık geldiğinde tüm bu planlamaları yapmak zorlaşmaktadır. Bunların dışında sarhoş sürücüler, hayvanlar, düşen hava sıcaklığı gece karanlığındaki yolu daha da tehlikeli hale getirmektedir.Güneş battıktan sonra çoğu otoyolu karayolu terkedilmiş hale geliyor yani başımıza bir şey geldiğinde geçen bir araçtan ya da bir motosikletliden yardım alabilme ihtimali düşmüş oluyor. Gece yola çıkacaksak tüm bu faktörleri akılda tutup alınması gereken önlemleri almamız gerekli.
Öncelikle GÖRÜNÜRLÜK arttırımı en önemli etmen. Çoğu motorda far ayarlamaları bulunmakta. Farımızın aydınlatma açısını kontrol etmek önemli bir adım. Karanlık bir yerde bu far ayarı yapılabilir. Motoru karanlık bir yerde duvara doğru çevirdiğimizde kısa far sizinle duvarın arasını aydınlatmalıdır. Uzun far ise duvarı yerden yukarıya doğru komple aydınlatmalıdır. Bu ayarları düzgün yapıp yolda tecrübe edip gece sürüşü için en güzel ayarı yapmak mümkün. Bunun dışında farımız güçlü değilse %50 daha parlak farlar satılmakta bunlardan faydanlanmak gece sürüşüne önemli katkı sağlayabilir. Ön far kapağımızın temiz olmasına dikkat etmemiz gerekiyor. Ön far kapağının biraz bile kirli olması karanlık hava aydınlatmasına önemli ölçüde etki etmektedir. Ön far kapağımız kirliyse diş macunu etkili bir çözüm olabilir.
Ekipman bazında hem motosikletimizi yansıtıcılarla belirli oranda donatabiliriz hem de kendi ekipmanımızda siyah yerine açık renk kasklar ve üzerinde yansıtıcı özelliği bulunan tekstil montlar, yansıtıcılı botlar tercih edebiliriz.
Bir diğer etmen ise diğer araçların farları. Bir araç karşı şeritten uzun farları açık geldiğinde siz o sırada bir viraja başlamış olabilir ya da düz yolda seyir halinde olabilirsiniz. Diğer aracın uzun farını tespit ettiğimizde o fara odaklanmak gözümüzün kararmasına yol açabilir ya da gözümüzü fardan kaçırmak bizim yol kontrol noktamızın kaçmasına sebep olabilir her iki ihtimalde de sürüşümüz tehlikeye girebilir. Uzun far gördüğümüzde genel olarak yapılması gereken yoldaki beyaz şeritlere odaklanmaktır. Bu bizi yol kontrolünden çıkarmayıp virajda da çizgimizde kalmamızı sağlayabilir. Karşı şeritten gelen arabaların farlarını avantajımıza kullanabiliriz. Aracın farının aydınlattığı alana bakabiliriz. Ayrıca karşı şeritten gelen araçların farlarının bir anlığına karardığını görecek olursak bu o arabanın önünden bir hayvanın geçtiğine dair bir işaret olabilir. Bu durumda hızımızı yolun durumuna göre düşürüp dikkatimizi maksimum seviyeye çekmemiz gereken anlardan biri olabilir. Ayrıca yollardaki hayvan çıkabilir tabelalarına da çok dikkat etmemiz gerekiyor.
Gece saatlerinde sarhoş sürücüler ciddi bir problem oluşturabilir. Her zaman ama her zaman beklenmedik bir hareketle karşı karşıya kalmaya hazır olmalısınız ve onlarla aranızda mesafe bırakmalısınız. Bu tarz beklenmedik harekette bulunan araçları her zaman önünüzde tutun. Eğer bu aracı önünüzde tutarsanız o araçla olan özel ilişkinizi kontrol edebilirsiniz fakat bu aracı arkanıza alırsanız bu kontrolü ona bırakmış olacaksınız. Gece saatlerinde özellikle kırmızı ışıklarda çok dikkat etmek gerekiyor. Sarhoş sürücüler kırmızı ışıklarda durmamalarıyla ünlüdürler. Bu yüzden kırmızı ışıkta dururken fren lambamızı bir kaç kere yakmak, motorun kesinlikle viteste olması gerekir ve aynalarda da arkanızı kontrol etmeniz oluşabilecek bir kötü durumda hemen tepki verebiliyor olmanız gerekir.
Dağlık alanlarda sürerken mutlaka ama mutlaka ekipmanımızın çok sağlam olması gerekiyor. Çünkü hem güneş yokken hem yüksek alanlarda soğuk gerçekten en büyük düşmanımız olabilir. İpek eldiven içlikleri, balaklava, içlikler.. gibi ekipmanlarla rüzgar girişini neredeyse yok etmemiz gerekiyor. Üşerken tüm refleksleriniz ve dikkatiniz bozulacağından kötü bir durumda olması gereken tepkiyi veremeyebiliriz.
Araç ve insan nüfusunun az olduğu yerlerde oluşabilecek ufak tefek problemleri kendimiz çözebiliyor olmamız gerekli. Bunun için Tool kit denen avadanlık setimizin olması gerekiyor. Bu setin içine kendi aklınıza gelen ekstra ürünler bulundurabilirsiniz. Mesela yedek sigorta, yedek ampul güzel seçenekler olabilir. Ayrıca anahtarlığımızda ya da başka bir yere bağlı lityum pilli ufak Led aydınlatma fenerleri çok ama çok yararlı olabilir. Kaliteli lityum piller 10 yıl raf ömrüne sahiptirler. Lastiğinize göre lastik tamir kiti de hayat kurtarıcı ürünlerden bir tanesi. Lastik tamir kitini mutlaka daha önce ustanızın dükkanında ya da herhangi bir yerde tecrübesini edinin. Şambriyelli lastiklerin içine ''Slime'' denen bir madde sıkıyorlar bu patlak çatlak gibi şeyleri engelliyor anladığım kadarıyla. Tubeless denen lastikler için lastik tamir kitleri bulunmakta. HER MOTOSİKLETTE HER ZAMAN ilk yardım çantası bulunmasını zorunlu olarak görmekle ilk yardım bilmeyi de aynı derecede zorunlu buluyorum.
Yol kenarında durmamız gerekirse mutlaka bir şekilde kendinizi göstermenin bir yolunu bulmak gerekiyor. Bu belli bir süre ışıklarımızı açık bırakmak olabilir ya da yolla alakamızın tamamen kesilmiş olduğundan emin olduğumuz bir yerde durmak gerekiyor.
Tüm bunların dışında kendinize verebileceğiniz en iyi tavsiye; Görebildiğiniz kadar hızlı sürün olacaktır. Her zaman görebildiğiniz en uzak noktayı tarayıp planlarınızı buna göre yapmak gece gündüz farketmez motosiklet kullanırken güvenliğimizi arttırabileceğimiz en önemli etmenlerin başında geliyor.
Tekeriniz her daim düz bassın. Kazasız belasız motosiklet keyfini sürmeye devam etmek dileğiyle
Robert W. Service '' The Call of The Wild '' şiirinden 3 cümleyle bitirmek istiyorum.
There’s a whisper on the night-wind,
there’s a star agleam to guide us,
And the Wild is calling, calling. . .let us go.