Mehmet A.
06.Eylül.2021, 19:13
Bir gün Ankara dan yola çıktık benim biraderle kerataya atlayıp. Ama hava yaz günü olmasına rağmen bir soğuk bir soğuk anlatamam. Allahtan montu giymemezlik yapmamışım.
Neyse biraz sonra Erkan abi bize dahil oldu. İnterkomları bağladık güle eğlene, şarkılarla türkülerle yola devam.
Manzaralar harika yollar harika bir de yollar boş ohhh mis. Bayağı bir yol aldık yollar artık çamlıklı, hava nemli sıcak.
Yolun bir yerinden sonra artık virajlar başladı Allahım ne keyifli yollar, tabi bu keyfe aksiyon katan da yolun çift yön olması.
Kıvrıla kıvrıla gidiyoruz, ha bire güzel mekan görüp şurda dursaydık modlarıyla hiç bir yerde durmadan yola devam ettik.
Neyse gel gelelim bu çift yön yolda önümüze bir tır düştü. Arkasındayız adam farkımızda ve sürekli arkada araçlarda biriklemeye devam ediyor çünkü sollayamıyoruz. Bende navigasyon açık ben sürekli yolu takip ediyorum ve öndeyim. Yol çok virajlı ve dar tırın sağa çekip yol verebileceği bir açıklık bile yok.
Navigasyondan takip ederken bir de sürekli sola kafayı eğip bakarken erkan abiye seslendim "abi çıkıyorum bas". O virajlarda düz bir 200-300m buldum daldık sola, arkamızdan da beyaz bir araba vardı o da çıktı. Tam tırı solladık tabi hızladık sert bir nerdeyse U viraj ben bir kontra erkan abi bir kontra derken karşıdan gelen araçların çok yakınında hızımızı kesip dönebildik. Burda dedim ki kontra yapmayı öğrenmişim. Öyle böyle bir tehlike atlatmadık. Bu arada biz yavaşladık yavaşlamaya ama ben de erkan abi de aynı korkuyu yaşadık arkamızdan çıkan beyaz araç. O da iyi fren yaptı eğer öyle olmasaydı bu yazı olmayacaktı bu gün.
Neyse ki başımıza bir şey gelmeden o kısmı atlattık :)
Demem o ki motosiklet kullanan herkesin çok iyi fren yapmayı öğrenmesi lazım. Manevra kabiliyeti iyi olması lazım. Eğer bunlar olmazsa her an korkuyla motosiklet kullanılmaz. Motosiklete keyif almak için binilir korkmak için değil :) Vesselam...
Sürç-i lisan ettikse affola :)
(çok uzun zamandır hikayevari yazı yazmamışım :D alın okuyun. Zaman, yolculuk ve mekan bilgilerini es geçtim bilen biliyor :D )
Neyse biraz sonra Erkan abi bize dahil oldu. İnterkomları bağladık güle eğlene, şarkılarla türkülerle yola devam.
Manzaralar harika yollar harika bir de yollar boş ohhh mis. Bayağı bir yol aldık yollar artık çamlıklı, hava nemli sıcak.
Yolun bir yerinden sonra artık virajlar başladı Allahım ne keyifli yollar, tabi bu keyfe aksiyon katan da yolun çift yön olması.
Kıvrıla kıvrıla gidiyoruz, ha bire güzel mekan görüp şurda dursaydık modlarıyla hiç bir yerde durmadan yola devam ettik.
Neyse gel gelelim bu çift yön yolda önümüze bir tır düştü. Arkasındayız adam farkımızda ve sürekli arkada araçlarda biriklemeye devam ediyor çünkü sollayamıyoruz. Bende navigasyon açık ben sürekli yolu takip ediyorum ve öndeyim. Yol çok virajlı ve dar tırın sağa çekip yol verebileceği bir açıklık bile yok.
Navigasyondan takip ederken bir de sürekli sola kafayı eğip bakarken erkan abiye seslendim "abi çıkıyorum bas". O virajlarda düz bir 200-300m buldum daldık sola, arkamızdan da beyaz bir araba vardı o da çıktı. Tam tırı solladık tabi hızladık sert bir nerdeyse U viraj ben bir kontra erkan abi bir kontra derken karşıdan gelen araçların çok yakınında hızımızı kesip dönebildik. Burda dedim ki kontra yapmayı öğrenmişim. Öyle böyle bir tehlike atlatmadık. Bu arada biz yavaşladık yavaşlamaya ama ben de erkan abi de aynı korkuyu yaşadık arkamızdan çıkan beyaz araç. O da iyi fren yaptı eğer öyle olmasaydı bu yazı olmayacaktı bu gün.
Neyse ki başımıza bir şey gelmeden o kısmı atlattık :)
Demem o ki motosiklet kullanan herkesin çok iyi fren yapmayı öğrenmesi lazım. Manevra kabiliyeti iyi olması lazım. Eğer bunlar olmazsa her an korkuyla motosiklet kullanılmaz. Motosiklete keyif almak için binilir korkmak için değil :) Vesselam...
Sürç-i lisan ettikse affola :)
(çok uzun zamandır hikayevari yazı yazmamışım :D alın okuyun. Zaman, yolculuk ve mekan bilgilerini es geçtim bilen biliyor :D )